..




 

Annemin eski bir arkadaşıymış Tarih öğretmenimiz... Misafirliğe geldiğinde sohbetlerini kapı eşiğinden dinledim. Bayağı takıntılı bir bayan. Gözlerinin içine kim bakıyorsa derste, onu dersine çalışmış sayar, sağa sola bakıp, göz teması kurmayan öğrenciyi derse kaldırırmış... Bilemeyen olursa da, kara tahta önünde her ders tek ayak üzerinde durma cezası verirmiş hiç acımadan... Kadınının dediği dedik olduğunu anlayınca hemen aklıma arkadaşım Orhan geldi...Derslerin yarısından çoğunu kopya ile geçen, ödevlerini yapmayı hiç sevmeyen bir çocuktu Orhan. Sözlüye kalkmak en büyük korkusu... Ders çalıştığı yokki. Nasıl korkmasın sözlüden... Ertesi gün tarih dersi öncesi, eğer sözlüye kalkmak istemiyorsa öğretmenle sakın ha göz teması kurmamasını söyledim... Yeni tarih öğretmeninin annemin arkadaşı olduğunu ve bir gün önce bize misafirliğe geldiğinde, sağa sola bakan öğrencileri asla sözlüye kaldırmadığını duyduğumu söylediğinde, yanaklarımdan öptü Orhan... Teşekkürler etti bana sevinçle. İlk ders konuyu anlayıp, ikinci ders sözlüye kaldırmaya gelince, tüm öğrenciler bende dahil parmak kaldırıp öğretmenin gözünün içine bakarken, bizim Orhan tavana, yerlere, çöp kovasına dahi bakmaya çalışıyor, ben ise kıkır kıkır gülüyordum...Tabi öğretmen hemen Orhan'ı kaldırdı sözlüye... Orhan domates gibi kıpkırmızı...Öyle diyor olmuyor...Böyle diyor olmuyor... Öğretmen ne sorduysa cevap veremedikçe o komik haline güldükçe gülüyorum................DEVAMI İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN
..


. ..