..




 

Bursa’nın en çok ekmek satan fırınlarından birinin sahibiyim. Her gün satılan binlerce ekmek diyebilirim. İçeri giren çok olur ekmek ister, genelde veririz bedava diye alır gider. Üst kattayım, kameralara bakmaktayım. Bir abla var, ilk defa karşılaşmaktayım. Kapının önünde 10 dk. oldu, bir sağa bir sola dolanıp durdu. Kuyumcu olsak hırsız sanki bizi soyacak. Ama ne öyle bir hali var, ne de akılsız değil ya fırını soyacak kadar. Baktım ki içeri gireceği yok. İndim aşağıya, geçtim tam karşısına : Ablacığım bir şeye mi baktın? dedim. Yok abi, rahatsız ettim sizi, hayırlı işler dedi ve yola doğru ilerledi. Elini tutan minik kız çocuğu çekiştiriyor: Anne ne olur gitmeyelim, diyordu . Seslendim ablaya: Kardeşim bana bir bakar mısın? Duymamış gibi yaptı, ama ikinci de durdu ve dönüp baktı. ‘’Ablacım dedim vaktin varsa buyurun içeriye. Konuşmadı, çocuğunun yüzüne baktı başını salladı, dükkanıma adım attı. Bak abla dedim. Bizim bu dükkana çok ekmek almaya gelen olur, parasız alırlar. Biliyorum bazen de beni kandırıyorlar. Ama olsun diyorum, ben bunun bereketi ile binlerce satıyorum. Ama dikkat ettim sen üç defa döndün kapıdan tam içeri girecekken. Var mı ihtiyaç? Ne olur varsa söyle.
..


. ..