..




 

Susan yine meraka kapılmıştı, heykeli dikkatlice eline aldı. Elinde çevirip yakından inceledi. Heykelcik çok eski görünüyordu. Yıllar boyunca kedilere tapınılan Mısır'dan geldiğini tahmin etti. Heyecanla sahibine heykelin fiyatı sordu. "Ah, o eski şey mi?" dedi gülerek. "3 avroya senin!" Harika! Susan bitpazarında bulduğu şeyin mutluluğuyla eve döndü. "İşte böyle- en kötü çöplerin arasında bile değerli bir inci bulunuyor!" diye düşündü neşeyle. Eve vardığında heykelciği daha detaylıca araştırmak için sabırsızlanıyordu. Her açıdan fotoğrafını çekti ve fotoğrafları antika eşyalarla ilgili bir forumda paylaştı. Fakat sonrasında olanları hiç tahmin edememişti. Sabah olunca heykeline dair birkaç yanıt almayı umarak yatağa yattı. Ancak ertesi sabah uyandığında gelen kutusu mesajlarla dolmuştu.. Susan uykulu gözlerle yataktan kalktı. Heykelin fotoğraflarının tüm dünyaya yayılmış olduğundan haberi yoktu. Uykulu halde bir fincan kahve hazırladı ve ayaklarını sürüye sürüye dizüstü bilgisayarının başına geçti. Bilgisayarını yavaşça açtı ve e-postalarını kontrol etti. Fakat gelen kutusunun kedi heykeliyle ilgili yorumlarla dolduğunu görünce bir anda dehşete kapıldı. Bu heykel gerçekten bu kadar özel miydi?! Çok yakında öğrenecekti... Kocaman açılmış gözlerle tüm yorumları gözden geçirdi, ta ki çok özel bir e-postayla karşılaşana kadar. Çok tanınan bir tarihçi heykeli nereden bulduğunu soruyordu. Antik Mısır'da kullanılan bir heykelciğe çok benziyordu. Ancak heykelin sahte olup olmadığını anlaması için kırıp açması gerekecekti... devamı için görsellere tıklayınız
..


. ..